21 Ekim 2014 Salı

İşte benim kızgınlıklarım!

Herkesin yarıştığı doğal deliliğimi saklamıyorum. Ne yapsam suç sayılmaz artık. Düşüncem öldü, aklım öldü... Ilk kez oyun bozanlık yaptım çok sevdiğim! Üvey bir umutla çalamazdım artık kapını... Çöpçüler kaldırımlardan yakın geçmişi süpürüyorlar. Ben hala en çok annemi özlüyorum. Yağmur ipince yağıyor. Sevinçlerim seni ilk gördüğüm günde kalıyor. Yüreğim ağlıyor. Barikatların ardında sevebildiğim, gülüşü herkesi kıskandıran kadınım! Aşkı ellerinden niye düşürdün?..
Yanlış tefsir edilmiş bir kitaptı ömrüm!.. Etrafımda yalancı peygamberler. Ihanetin başlangıcına yazılıyor bana sunalan. Ama yazgıma yazılana şükür! Şimdi esmer günlerime hüzzam bir hasret karışır. Hiçbir insan anlamaz beni. Ben anlamam kimseyi. Bilinmezin kuyusuna düşüp, çıktım. Arayışlar yenilemez kendini. Hayatımı cebime koydum. Artık hiçbir imge yetmez beni anlatmaya. Hiçliğe merhaba. . .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder